Zite, Flipboard gibi keşif (discovery) uygulamaları hayatımızın birer parçası olmaya başladı. Siri gibi yenilikçi teknolojiler ise bilgisayar ile insan arasındaki iletişimi oldukça basitleştiriyor. Bizi anlıyorlar ve bilgi kalabalığının içerisinden bizim yerimize seçimler yapıyorlar.
Bu uygulamalarla ne kadar çok etkileşimde bulunursak onlarda o kadar iyi bizi analiz ediyorlar. Aslında şu an önemsiz gibi gözüken konularda da olsa neticede bizim yerimize bazı kararlar veriyorlar. Belkide geleceğinizi değiştirecek fikri keşif uygulamaları karşınıza çıkartacak.
Gerçekte ise adım adım sanal dünyaya kopyalanıyoruz. Önümüzdeki senelerde internete bağlı her insanın bir de sanal kopyası olacağını düşünüyorum. Size ait sanal kopyanız, bir asistandan çok daha öte işlevleri olacak.
İşte sanal kopya üzerine bazı fikirlerim
- 7 / 24 internette yaşayan bu kopyaların, zaman kavramı saniye yerine sahip oldukları CPI (cycles per instruction) ile orantılı olacak. Bulut bilişim sayesinde sanal kopyalarımızın gücünü arttırabilmek için CPI satın alması gerçekleştireceğiz.
- İlk prototiplerde insanları kopyalamak için yıllar boyu sürecek karşılıklı (insan ve kopyası) etkileşime ihtiyaç duyulacak. Fakat ilerleyen prototiplerde insan kopyasını çıkarmak için hafıza ve deneyim kopyalama sistemleri devreye girecek.
- İnsanlar kopyalarını ne kadar geliştirirlerse hayatlarının o kadar kolaylaşacağını düşündükleri için, birikimlerini gerçek hayattan ziyade kopyaları için harcayacaklar.
- Kopyaların ölümsüz olmaları da insanları en çok cezbeden noktalardan olacak. Öldükten sonra dahi kopyalarımız yaşamaya, ilham vermeye, yeni fikirler üretmeye, kendini geliştirmeye devam edecek. Arkadaşlarımız biz öldükten sonra kopyalarımız ile etkileşime devam edebilecekler.
- İnsanlar boş zamanlarının büyük kısmını sanal klonlarına ayıracaklar. En iyi arkadaşları kendi sanal klonları olacak. (En sevdiğiniz kişinin arkadaşınız olduğunu düşünün, yani kendinizin)
- Asimov’un Vakıf serisinde anlatılan Gaia ütopyası sanal kopyalar sayesinde gerçek olacak. Kollektif bilincin gücü karşısında insanlar kendi kararlarını almak yerine sanal kopyalarının verdikleri kararlara güvenecekler. Bu kararlar kuracağınız şirketin pazarlama bütçesini nasıl dağıtmanız gerektiğinden tutunda, çocuk yapıp yapmama kararına kadar çok geniş bir alanı kapsayacak.
Daha fazla kafa karışıklığına neden olmamak için burada dursam iyi olacak 🙂
Asimov okumuş bir bilgisayar muhendisinin gelecek ongoruleri de hemen kendini belli ediyor 🙂 Kollektif bilincin mutlaka boyle gorevler ustlenecegine ben de inaniyorum fakat hemen her turlu kararini bu otoriteye teslim eden insanin, akli meziyetlerinin nasil olup ta korelmeyecegine ve o kollektif bilincin zamanla beslendigi bu akillardan zarar gorup gormeyecegine, bu olasilik gerceklesirse daha cok zarar gormemek icin beslendigi kanallari kapatip kapatmayacagima, kapatirsa bir ustun varlik olarak insanoglunu yonetmeye kalkip kalmayacagina dair endiselenmeden de edemiyorum. bu guzel makale icin de tesekkur ediyorum.
Önder yorumunu yeni gördüm.
Olay aslında her şeyin düzenden düzensizliğe doğru akıyor olması. Bu akışa karşı çıkabilen bildiğimiz tek varlık ise insanoğlu. Doğaya ters hareket ediyoruz. Kaos içerisinde düzen kurmaya çalışıyoruz.
İşte kollektif bilinç, insanoğlunun düzen kurmasını engellemesi için evren tarafından bize hediye gibi sunulacak olan zehirli iksir.
Kollektif bilinç bizi o kadar uyuşturacak ki, insanlar bireyselliğini ve düzen kuruculuk yeteneklerini kaybedecekler.
Sonunda kaos kazanacak 🙂
Tasarımınızı ve sadeliğini beğendik. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz.
Bu yazdıklarını 2011 de yazmışssın. Şimdi aynı söylediğin gibi herkesin nerdeyse bir sanal karakteri var. Ve aslında insanlar bu sanal karakterinin itibarını korumak için farklı davranıyorlar. İnsan psikolojisi bile değiştirdiğini düşünüyorum.